BAHAR AYLARINDA CİLT BAKIM RUTİNİ
Bahar Aylarında Cilt Bakım Rutini
Bahar aylarında cilt bakım rutininde pratik önerileri sıraladık.Cildimiz bahar aylarında değişen mevsim, yükselen sıcaklık ve nem değişimi ile birlikte kış aylarından çıkarken nem kaybedebilir. Aslında metabolizmanın baharda uyanışı tüm gezegendeki canlıları etkilemekte, insan cildinde de bu metabolik değişimlere bağlı olarak değişim ve mevsime adaptasyon görülmektedir.
Kış aylarında nemin ciltte azalması ve cildin kuruması, cansızlaşması mümkündür. Karbonhidrat bazlı beslenme, hareketsizlik cildin de dolaşımını ve parlaklığını etkileyebilir.
Yaz güneşine kendini hazırlayacak olan ciltte kan dolaşımı ve mevsimin etkilerine bağlı olarak da cilt daha soluk, daha pullanmış olabilir.
Bahara girerken ciltte yangı artabilir ve akneler de çoğalabilir. Artan ısı yağ - sebum miktarını da arttırabilir. Cildin su dengesi bozulabilir.
Cildin yağ ve su bazı dengede olması gereken iki bazdır. Yağ dengesi hücrelerin kendisini dış etmenlere karşı korumasında etkili bir savaşçıdır. Su ise cilt hücrelerinin temel hayati ihtiyacıdır.
Su ve yağ dengesini beslenme, çevresel şartlar, kullanılan kozmetikler, hormonal döngü etkilemektedir.
Cildin normaldeki nemli ve parlak yapısı, yıllar içinde azalır. Normalde krem veya serumlara başvurmadan da parlak ve nemli bir cilt aslında metabolizmanın metilasyon döngüsünü iyi şekilde gerçekleştirdiğini, toksinleri vücuttan uzaklaştırabildiği ve metabolitleri düzgün bir şekilde vücutta kullanabildiğinin de bir göstergesidir.
BESLENMEDE MEVSİME BAĞLI DEĞİŞİMİN CİLT ÜZERİNDEKİ ETKİLERİ
Beslenmenin vücutta cilt ve saç üzerinde birebir etkisi bulunmaktadır. Az su içtiğiniz bir günde cildiniz daha kuru ve gözler daha kuru olabilir.. Susuzluk uzun vadede saçların dökülmesine, cildin kurumasına neden olabilir. Ancak su ile birlikte vücuda besinlerle giren mineraller, vitaminler, aminoasitler hücrelerin bunu bir kaynak olarak kullanırken aynı zamanda hücrelerin de bağışıklığının korunmasında aktif rol oynarlar.
Beslenme cilt florasını da birebir etkilemektedir. İnsan mikrobiyomu, üzerinde taşıdığı 1 trilyon hücre ile cildin bağışıklık sisteminin temelidir. Genel olarak dengeli ve yeterli beslenme bir insanın saç ve cilt sağlığının korunması için en hayati unsurlardan biridir.
Karbonhidratlardan zengin, proteinler ve vitaminlerce eksik bir beslenme cildin daha solgun ve daha kuru görünmesine sebep verebilir. Cildin parlaklığı sözkonusuysa besinlerle alınan C vitamini ve B12, yağ metabolizmasında UV ile üretilen D vitamini yine göz önüne alınması gereken konulardandır.
Güneşe karşı cildin savunma bariyerinin kendi sebum tabakası ile ilgili olduğu ve vücuttaki bir dizi hormonal aktivitenin toksinlerin ciltten uzaklaştırılmasının da birebir etkili olduğu düşünülürse, yeterli ve dengeli beslenme, yeterli su tüketimi cilt ve saçlar için önem taşır.
Eğer yeterli ve dengeli bir beslenme planı yoksa, vücut önceliği hayati organlara vereceğinden cilt ve saçlar ikinci planda kalabilir. Bu yüzden tüm vücutta kuruma, döküntüler, saçların ani ya da hızla dökülmesi, saçlarda cansızlık, aknelenmede artış, cildin renginin solması sadece kozmetik eksikliklere bağlı düşünülmemelidir. Bu anlamda vücudu ve cildi bir bütün olarak değerlendirmeliyiz.
KOZMETİK VE KİŞİSEL BAKIM ÜRÜNLERİ KULLANIMININ CİLT ÜZERİNDEKİ ETKİLERİ
Kozmetik ve kişisel bakım ürünleri cildin florasını olumlu yada olumsuz etkileyebilir. Kullanılan sentetik bazlı kozmetik ürünler ciltte bir dizi değişime neden olabilir. Bunlar başta karbon bazlı boyar madde içeren ve göz çevresinde karanlık bir görünüme neden olan göz kalemleri, suya dayanıklı rimelleri temizlemek için kullanılan sentetik yağ bazlı temizleyiciler, sentetik bazlı miselar bakım suları, talk maddesi içeren pudra, bb ve fondötenler ile far, allık gibi makyaj malzemeleri olabilir.
SPF Güneş kremleri ve losyonların içeriğindeki mineral asbestlerin cildin ve metabolizmanın seyrini olumsuz etkileyebilir. Bunlar yıllardır tartışma konusu olan bir dizi petrol ürünü ve sentetik etken madde ile cildin kurumasına ve uzun vadede hücrelerin sıvı ve nem kaybederek lekelenmesine neden olabilirler. Aynı zamanda bu maddeler uzun vadede hormonal dengenin de bozularak (bazı kozmetik etken maddeler kan dolaşımına katılabilmektedir) ciltte ve saçlarda cansız bir görünüme sebebiyet verebilirler.
Bundan 20 yıl önce kozmetiklerin insan vücudunda sadece yüzeysel etkileri olduğu düşünülürken, bugün bu maddelerin cilt, saç, kan ve dokularda toksik etkileri olduğu, kan dolaşımına katıldığı ve hatta bazı etken maddelerin vücut tarafından hormon olarak bile görülebildiği tespit edilmiştir. Kozmetik ve kişisel bakım ürünleri tıpkı marketten alınan gıdalarda olduğu gibi etiketleri dikkatle okunması gereken ürünlerdir.
Bazı kozmetik etken maddeler ısı ortamında cildi lekelendirebildiği gibi bazıları sadece UV’de de cildin lekelenmesine neden olabilir. Özellikle güneş kremleri içerisindeki etken maddeler, nemlendiriciler, boyar madde taşıyan bb ve fondötenler cildin kurumasına ve lekelenmesine neden olabilir.
Silikon esaslı (petrol bazlı bir sentetik kozmetik bileşen) cildin lekelenmesinin yanısıra cildin nefes almasına da engel olabilir. Cildin oksijenasyonu kendisini sağlıklı tutabilmesi, varlığını sürdürebilmesi, iletişim kurabilmesi ve beslenebilmesi için gereklidir. Bu anlamda kullanılan nemlendiricilerin içeriklerinde özellikle olmaması gereken etken maddeler arasında aşağıda Latince ismi bulunan etken maddeye dikkat edilebilir
Dimeticone olarak da etiketlerin üzerinde yazan bu etken madde aslında Silicone Oil’dir.
Silikon cilde dolgunluk ve parlaklık verme vaadindeki lubricant yani kozmetiklerde yumuşatıcı olarak kullanılan bir sentetik maddedir ve organosilikonlar grubu olarak bilinmektedir. Köpük Önleyici, yumuşatıcı cilt bakımı ve cilt koruma vaatleri ile kozmetiklere ve kişisel bakım ürünlerinden şampuan ve duş jellerine giren bu maddeler
Antifoaming Emollient Skin conditioning Skin protecting olarak da karşımıza çıkabilir.
Silikon etken maddelerinin etiketlerde karşımıza çıkan isimlerinden bazıları aşağıdadır.
- Dimeticone
- Hexamethyldisiloxane
- Siloxane
- Polydimethylsiloxane (PMDS)
- dimethylpolysiloxane
Petrol esaslı sentetik maddelerin cilt bakımında uygulanması sonrasında kullanıcılarından gelen en büyük gözlem ise cildin nefes almadığı, cildin terlediği, ciltte ağırlık hissettikleri yönündedir. Yapılan araştırmalara göre silikon cilt ve saçlardan 6 hafta gibi bir sürede temizlenebilmektedir. Bu süreçte özellikle silikonlu saç bakım şampuanı ve kremleri kullananların saç derisinde döküntü ve kepeklenme silikonsuz şampuan kullanımının ardından karşılaşılabilen bir durumdur.
BAHAR AYLARINDA CİLT BAKIM RUTİNİNİN OLMAZSA OLMAZLARI
Mevsimlerin geçişi sırasında özellikle bahar ve yaz aylarına geçişte cildin lekelenmemesi ve neminin korunması için dikkat edilmesi gerekenlerden en öne çıkanı, yıkama ardından uygun nemlendirici ve serumların uygulanmasıdır. Cildin ölü tabakalardan temizlenmesi için doğal içerikli, parfüm ve petrol esaslı olmayan etken maddelerden oluşan arındırıcı nitelikli maskeler cildi bakıma hazırlayacaktır.
Cildin temizliğinin ardından nemlendirilmesi de önemlidir. Bu noktada cildin kabul edebildiği ve biyouyumlu dost etken maddelere ihtiyacınız olacaktır. Kozmetikler ve kişisel bakım ürünlerinde kullanılan etken maddelerin etiketlerini muhakkak okumanız ve cilde uygun nitelikli size özel bir bakım yapmanız bahar aylarında ve yaklaşan yaz mevsiminde cildinizi daha konforlu ve canlı hissettirecektir.
Uygun cilt bakım rutini
- Temizleme
- Arındırma
- Canlandırma
- Nemlendirme
- Koruma
- Yenileme
Temizlemede dikkat edilmesi gereken husus, cilde uygun bir temizleyicinin kullanılmasının yanında uygulama sıklığının kişinin cildine göre belirlenmesidir. Temizleyici kullanımı kuru ciltlerde günde 1 kez, yağlı ve karma ciltlerde günde 2 kez uygun olabilir.
Arındırmada kullanılacak cilt maskesinin haftalık kullanımı yağlı ciltlerde haftada 3 gün, karma ciltlerde haftada 1-2 gün ve yine kuru ciltlerde haftada 1 gün olabilir.
Canlandırma için kullanılacak serumların kuru, karma ve yağlı ciltlere özel ve cildin ihtiyacına göre belirlenmesi gerekir. Kuru ciltlerde emilirliği yüksek, sabah ince ve gece daha yoğun serum kullanımı, Omega 3-6'dan zengin içerikler cildin bariyerini güçlendirirken kurumaya engel olabilir. Karma ve özellikle yağlı ciltlerde kullanılacak serumdaki aktif maddeler kuru ciltlere göre yağ dengesini gözeten türde ya da aynı etken maddelerin uygulama sıklığı değiştirilerek de sağlanabilir.
Nemlendirmede esas kuru ve karma - yağlı ciltlerde cildin su bazını dengede tutmaktır. Yağlı ciltlerde temizlemeden ve arındırmadan hemen sonra su bazlı nemlendirici kullanılıp üzerine serum uygulanabilir. Kuru ve karma ciltlerde ise serum uygulamasından sonra nemlendiricinin üzerine sürülmesi önerilir.
Kişiye özel ürün kullanım tavsiyeleri için bizden yardım alabilir ya da sosyal medya hesaplarımız aracılığıyla bizden destek alabilirsiniz.
Sağlıkla
https://ozonlabs.com/collections/urunler/products/arcluna-x-paket
https://ozonlabs.com/collections/urunler/products/orion-plus-nemlendirici
https://ozonlabs.com/collections/urunler/products/ozonlabs-anti-aging-paket